';
283. Sayı / 2. Sayfa

Miladi Tarih: 13 Ağustos 1896

Rumi Tarih: 1 Ağustos 1312

1. Sayfa
1 Yazı
3. Sayfa
2 Yazı
Abonelerimize İhtar

Abone bedelatından dolayı idaremize borçları olan zevat-ı kirama her ay iptidasında matbu ricanamelerle bir ihtar-ı keyfiyet ettiğimiz halde pek çokları bu baptaki müracaatlarımızı cevapsız bırakıyorlar. Muamelat-ı hesabiyemizi teşevvüşten vikayeten idarehanemize borcu bulunan zevat-ı kiramın poliçe veya posta emaneti irsal buyurarak tesviye-i hesap etmelerini bilhassa ve bittekrar rica eyleriz.

İstanbul Postası

Derece-i hararetin gölgede otuz beşi ve güneşte kırk üçü geçtiği bu haftayı İstanbul’umuzun tarih-i tabiiyesine kaydetmek lazım geldi zannederim. Zira geriye doğru irca-i nazar-ı fikr eyledikçe Arabistan çöllerinden numune gösteren şu dehşetli sıcağın mislini bir türlü tahattur eyleyemiyoruz, şua-ı  şemsteki şiddet-i hararet birkaç günler -hele zeval zamanı- adeta nefes almakta suubet vermişti. Şehrimizin hayat-ı ciyadeti demek olan meltem rüzgârının üç dört gün kadar inkita-ı vezanından ileri gelen şu dehşetli hararetin müsadif olduğu eyyam-ı tatiliyede hararet-i cevelanı ziyade olan zevk-perveranın kavlince -zira bunlar yine gezmelerinde devam etmişti- mesirelerimize tenhalık ârız olmuş imiş. Bana sorarsanız sıcakla başım hiç hoş değildir, meşguliyet-i yevmiyeden azade olduğum günlerde mizanü’l hararenin civa sütununda mutadından ziyade yükseklik gördüm mü, atılane bir surette evde oturarak muhterem karilerimle ya şöylece bir musahabe etmeyi yahut elime geçecek bir kitabın müellifiyle refakat-ı fikriyede bulunmayı tercih ederim. Ama siz: “Muharrir efendi! Havalar sıcaktır diye köşe-nişin olursanız zemin-i musahabe bulamazsınız, sözleriniz soğuk düşer!” diyecekmişsiniz. Vakıa doğru! Şu mevsimde soğukluğa ihtiyaç var ama soğuk söz dinlemek istemezsiniz değil mi? Fakat Allah eksik etmesin! Muavenet-i musahabe-perveraneden mahrum olmuyoruz, şehrimizin ahval-i zevkiyesine dair bize haberler getirerek musahabe-i mutademize zemin-i kelam hazırlayanlar daima imdadımıza yetişiyor. Mesela şu makalemizi yazarken bizi ziyarete gelen bir arkadaş Abdi ve Hasan Efendi Tiyatrolarında Cuma günü icra olunan “Araba ile Devr-i Alem Yahut Buzlar İçinde Seyahat” oyunundan havadis getirdi. Aman birader sahne-i temaşa bize buz alemleri gösterdiğinden midir nedir, bugün hava dehşetli sıcak olduğu halde oyunda yine üşüdüm! Dedi.

(…)