';
439. Sayı / 5. Sayfa

Miladi Tarih: 10 Ağustos 1899

Rumi Tarih: 29 Temmuz 1315

4. Sayfa
3 Yazı
6. Sayfa
3 Yazı
Bir Cevelan

-Ayastefanos: 3 Temmuz 1315-

Olanca hazırlığı akşamdan görmüştük, gece yarısından iki saat sonra rüzgâr müsait olduğu hâlde kotralara yol verilecekti. Sokak kapısının yanına levazım-ı saydiye ve seferiye ile dolu çantamı, ihzarî hisseme isabet eden nevaleyi koymuş, erkenden uykuya yatmıştım. Tam beşte uyandırdılar. Bir aceledir gidiyordu. Derhâl giyindim, hazır eşyayı hizmetkâr yüklendi. Komşumun sedası bahçeden: “Haydi, gecikmeyelim!” diyordu.

Köyün küçük limanı derin sükûn içinde… Kesif bir karanlık… Sahildeki pencerelerin zayıf ziyalarıyla az açıkta şamandıralara bağlı kayıkların soluk fenerleri hafif hafif parlıyor; ufak sandal rakit deniz üzerinde tatlı bir hışıltı ile yürüyordu. İki dakika sonra “Pran”ın içindeydik. Açılan yelkeni kara tarafından doğru esen hafif poyraz mevcelendiriyordu; Biz de yerleşiyorduk.

(…)

Florya karşısında demir attığımız zaman hepimiz yürekten bir “Ooh!” çektik; mübarek poyraz sanki bizim bu geniş teneffüsümüzü bekliyormuş gibi orada tekrar esmeye başladı!

Bir Cevelan: Ufak Sandalı Önümüze Geçirdik, İki Gemici Küreğe Geçtiler… (Üstte)

[Diran Çırakyan]

Bir Cevelan: Florya Karşısında Demir Attığımız Zaman Hepimiz Yürekten “Bir Ooh!” Çektik… (Altta)

[İmza: Diran Çırakyan]

Musahabe-i Fenniye

Dolu – Dolu Topları – Alaim-i cevviyeden bir istihraç.

Dolunun bağlara, tarlalara ne derece iras-ı hasar ettiği malumdur. Memalik-i mutedilede belki her sene mezruatın bir kısmı doludan telef oluyor. Erbab-ı fen bunun da çaresini düşünmüş. Bir aralık bağların, tarlaların ortasına -dolu siperi dedikleri- maden uçlu uzun direkleri rekz ile bulutların elektriğini arza nakletmek suretini tecrübe etmişler; fakat bu usulün mucip olduğu masarifat-ı kesireye mukabil fevaidi pek cüzi olduğundan bundan vazgeçmişlerdi.

(…)