';
375. Sayı / 9. Sayfa

Miladi Tarih: 19 Mayıs 1898

Rumi Tarih: 7 Mayıs 1314

8. Sayfa
2 Yazı
10. Sayfa
2 Yazı
Bir Cevap, Ali Kemal Bey’e

Servet-i Fünûn’un 370’inci nüshasına ufak bir musahabe-i edebiye yazmıştım. Bunda Türkçe yazmayı behemehâl Arapça tahsiline muhtaç addedenlerin zehabına iştirak etmediğimi anlatmak istedim. Fikrimi izah için Ali Kemal Bey’in eser-i hamesi olan üç fıkrayı esas-ı bahs ittihaz etmiştim. Mütaalat-ı kasıranemin sebeb-i infial ve badi-i cidal ve hasbihâl olduğunu bu hafta kemal-i istiğrap ile gördüm. Evvela şurasını söyleyeyim ki makale-i muhtasarımda Ali Kemal Bey’in anladığı gibi öyle teçhil ve hele tahkir ve tezlil manalarını ifade değil, hatta ima edecek bir kelime bile yoktur. Kendilerinin şahısları gerek tevkir gerek tahkir suretiyle ve hiçbir veçhile mevzubahis edilmemiştir. İnsan bu türlü mübahiste şahsiyata intikal eder de muhatabını iskât için bala-pervazane medih ve sena ile başlayarak o zavallıyı ihafe ve istihfaf yani her iki suretle de beyhude lafügüzaf etmeye başlarsa akl-ı selim onun da haksızlığını derhâl itiraf etmiş olur. İlmî, fennî, edebî bahisler sükûnet-i müntakiye ile netice-i matlubeyi bulabilir, velvele-i ihtiras ile değil. Bunun için tekrar ederim ki o makale-i naçizde şahısları bahisten tamamıyla hariç tutulmuştur.

Eserlerinden aldığım fıkaratı tağlit ve teşviş etmiş olduğum iddiasına gelince aflarına mağruren bu iddialarının da mugayir-i hakikat olduğunu söylemek mecburiyetindeyim. Herkes gördü, kendileri de bilirler ki o fıkraları makaleme aynen almıştım. İbare tamamıyla kendilerinindir.

(…)

Bir Osmanlı Zabitinin Afrika Sahra-yı Kebir’inde Seyahati ve Şeyh Senûsî ile Mülakatı

[354 numaralı nüshadan beri mabad]

(…)

-Mabadı var-

Yaveran-ı Hazret-i Şehriyariden

Piyade Miralayı Sadık El-Müeyyed