';
551. Sayı / 14. Sayfa

Miladi Tarih: 3 Ekim 1901

Rumi Tarih: 20 Eylül 1317

13. Sayfa
2 Yazı
15. Sayfa
1 Yazı
Edebiyat-ı Hazıra

Rübab-ı Şikeste 

Edebiyat-ı Hazıra Kütüphanesi’nin son intişar eden kitabını, Haristan ve Gülistan’ı, tekrar nazardan geçirirken “Yeğenim” hasbihâlinde durarak bunu bir daha okudum ve okurken düşündüm ki kitaplarımızın sanat ve edebiyat cihetini hiç mevzubahis etmeden havi olduğu fikirler itibariyle tetkiki de faidesiz olmayacak. Muharrir bize hayat ve âlem hakkında ne diyor? Yahut ne demek istiyor? Bu eserlerden felsefi, içtimai, ahlaki ne manalar çıkıyor? Bu fikir beni meclup etti: “Edebiyat-ı Hazıra Kütüphanesi”ni bu nokta-i nazardan tetkik etmek istedim. Kable’t-tetkik peyda olmuş hiçbir fikrim, verilmiş hiçbir hükmüm yok. Onun için eserleri, evvelden mevcut kanaatime göre tahlil ederek şumullerini tahdit ve tagyir etmem tehlikesi varit değil. İşte böyle bir ihtiyat ile mücehhez olduğum halde taharriyata Rübab-ı Şikeste’den başlıyorum. 

Fakat en iptida söylemek isterim ki bu kitapları, muharrirlerinin bütün kabiliyetlerine tamamıyla makes vazifesini ifa ediyor addetmek bir hatadır. O kabiliyetlerin tamamıyla, bihakkın inkişafı için başka şerait lazım gelir. Şimdilik birer tecarüb-i kalemiyeden ibaret olan bu eserler muharrirlerin daha neler yazabileceklerine, nelere kadir olduklarına dair bize bir fikir verebilir. Yoksa Tevfik Fikret, Halit Ziya, Mehmed Rauf, Ahmed Şuayb bütün kabiliyetlerini Rübab-ı Şikeste’de Aşk-ı Memnu’da, Eylül’de, Hayat ve Kitaplar’da gösterip bitirmiş değildirler. Biz bunların asıl büyük eserlerine, asıl payidar olacaklara, enafis-i asara muntazırız. Edebiyat-ı Cedide Kütüphanesi’nin ecza-yı münteşiresi arasında icra edeceğimiz şu seyahat ise bu sanatkârlarımızdan, fazıllarımızdan ne gibi asar bekleyebileceğimizi tayine ihtimal ki yardım edecektir.

(…)