';
497. Sayı / 9. Sayfa

Miladi Tarih: 20 Eylül 1900

Rumi Tarih: 7 Eylül 1316

8. Sayfa
2 Yazı
10. Sayfa
2 Yazı
Hayat ve Kitaplar

-14-

Alman Tarihnüvislerinden Momsen [Theodor Mommsen]

Geçen haftadan mabad

-2-

Momsen’in [Theodor Mommsen] Roma Tarihi’nde iki şey vardır: Biri fenn-i tarihin Roma hakkında vasıl olabildiği derece-i malumatın en ziyadar, en sahih, en canlı hülasası, diğeri Roma politikasının tarafgirane bir surette muhakemesi. Bu iki şey mümkün olduğu kadar yekdiğerine muhaliftir. Momsen’in [Theodor Mommsen] fenni gayr-i şahsi hâlbuki muhakematı sırf şahsidir. Bütün bunlarda zamanın efkâr ve amalinin tesiratı hissedilir. Binaenaleyh bu iki suret dahilinde eseri tetkik etmelidir.

Roma tarihinin cihet-i fenniyesinde kari muharririnin vüsat-i vukufuna mı yoksa malumat-ı mütenevviayı bir intizam-ı tam dâhilinde cem ve rabıta eden sanata mı hayret etmek lazım geleceğini bilemez. Nibor’dan [Barthold Georg Niebuhr] itibaren bu mevzuya müteallik kâffe-i asarı telhis etmek bir teşebbüs-i azimdir. Momsen [Theodor Mommsen] bütün o asarıyla beraber Roma hukukunun en kıymettar nikatına, asar-ı atika ve tarihiyesine mütalaat ve tetkikat-ı zatiyesiyle bezl-i vuzuh ve kıymet etmiştir. Eser, icaz noktasından şimdiye kadar muharrer tarih kitaplarının en mükemmelidir. Momsen [Theodor Mommsen] vukuatı öyle bir surette tasvir ve hikâye ediyor ki kari daha ilk satırlardan meczup ve meshur kalıyor. Akvamın Roma’ya muhaceret-i iptidaiyesine, Yunanilerin İtalya’daki hükümetlerine dair elvah-ı muazzaması… Hukuk, mezhep, ordu, sanat, hayat-ı iktisadiye, ziraiye, sanaiye ve ticariye gibi müessesata, Roma politikasının tevessü-i dâhiliyesine, Kartaca’ya, Jul Sezar’a müteallik fasılları şayan-ı hayret bir heyet-i mecmua teşkil eder.

(…)

-İstanbul: 24 Ağustos 1316-

 

Esmar-ı Matbuat

-11-

Gabriel Danunçiyo’nun [Gabriele D’Annunzio] yeni romanı – Mevzu-ı hikâye – Bais olduğu münakaşat – Bir mesele-i sanat – İtalyalı Anriko Penzaci’nin mektubu – Fransa üdebasından Marsil Pırevö’nün [Marcel Prévost]  mütalaatı – Netice-i karar – İmtihanlar – Matbuat sütunlarında cereyan eden mübahesat – İmtihanların menafi ve mehaziri – Mualliminin notları – Bakalorea – Hakk-ı cehalet – Şehadetnamelerin aks-i delaleti – Larome [La Rome] ve Zola [Emile Zola]  – Fesat-ı Ahlak – Heyât-ı mümeyyize – Almanların terakkiyatı – İklim – İstidadat-ı tabiiye – Terbiye – Yeni Almanya

 

Gabriel Danunçiyo’nun [Gabriele D’Annunzio], bu İtalyalı edib-i sanatverin Ateş-i Aşk yahut sadece Ateş [*] ismindeki yeni romanı üzerine hikmet-i bedayie ait bir mesele İtalya ve Fransa matbuatında pek ziyade mucib-i münakaşa olmaktadır. Bu mübahesatın esas-ı tevellüdünü anlamak için evvela hikâyenin mevzusunu tetkik etmeliyiz.

Ateş-i Aşk zinde bir eserdir: bunda mehasin-i elfaz ancak ihtirasat-ı amikayı, teheyyücat-ı hissiyeyi tercüme için kullanılmıştır. Danunçiyo [Gabriele D’Annunzio] bu romanı kadar hakikat ve elvan ile anat-ı hafife-i mütenevvia ile meşbu bir kitap yazmamıştır. Zannedilir ki hararetli enfasıyla sayfalar iştial ediyor, feveran-ı hissiyatı o kadar şiddetlidir. Ruh-nevaz ve samimi üslubu, tabında ifadatı, raşe-nak tahayyülatı, musikâr şiiri fikri meftun, kalbi meshur etmemek kabil değildir. Ateş-i Aşk Danunçiyo’nun [Gabriele D’Annunzio] diğer hikâyelerine nispeten afif bir eser addolunabilir; mamafih bunda da bir hıffet-i mültezeme-i lisan ile muharrer serbâzâne bablar mevcuttur. 

[*] Il Fuoca, par Gabriele d’Annunzio, 1 vol. Milan, 1900.