';
387. Sayı / 1. Sayfa

Miladi Tarih: 11 Ağustos 1898

Rumi Tarih: 30 Temmuz 1314

Musahabe-i Fenniye

Uyku – Uyku hakkında tetkikat – Niçin uyuruz, nasıl uykuya dalarız? – Uykunun devreleri – Rüyalar – Dimağda ahenk ve intizam – İntizam-ı fikr ve halet-i nevm – Korkunç rüya görmeyi nasıl men etmeli? – Uykusuzluğa çare – Musiki ve uyku – Musikinin dimağa suret-i tesiri – Naim ve hiss-i sem’ – Tatlı hikâyeler

Şimdiye kadar erbab-ı fen ve marifet “uyku” dediğimiz nim-mevcudiyeti tetkik etmek, insanın uykuya ihtiyacı neden tevellüt ettiğini, bu ihtiyac-ı mübremi husule getirmek ve insanı gayr-ı kabil-i tahammül bir noktaya isal ederek mutlak nevmin tesiratına yani o muvakkat atalet-i asabiye ve bedeniyeye uğratmak için vücutta ne gibi muamelat-ı hikemiye ve kimyeviye husule geldiğini tayin eylemek için hayli uğraşmışlardır. Daire-i faraziyat ve tahminatta birçok dolaştıktan sonra imkân derecesine tecrübeye de girişmişlerdir. Acaba bir netice-i katiyeye destres olabilmişler mi? Niçin ve nasıl uyuduğumuzu tamamıyla keşif ve izaha kâdir olmuşlar mı? Bu hususta bir hüküm veremeyiz. Yalnız şunu söyleriz ki: Hakikat birdir. Hâlbuki erbab-ı fenin uyku hakkında meydana koydukları nazariyat müteaddittir. Nazariyatın bir tetkik ve vukuf, mütemadi bir gayret semeresi olduğunda şüphe yoktur. Lakin taaddüt ve ihtilaf hakikati yine perde-i hafa altında bırakıyor. Vukuf ve malumatıyla izhar-ı gurur ve iftihar eden insan mevcudiyet-i hayatiyesinin bir sülüsünü işgal bir halet-i tabiiyenin mahiyetini bile hakkıyla idrakten acizdir.

Uykunun künh ve mahiyetini idrak şöyle dursun fünun-ı hazıra dairesinde hakkıyla tarifi bile kolay değildir. Biri diyor ki: “Hayat-ı hayvanide faaliyet-i uzviyenin inkıta-ı muvakkatidir.”  Hoşunuza giderse bu tarifi kabul edin…

Diğeri diyor ki: “Hissiyatın ve kuva-yı akliyenin şiddet ve faaliyeti muvakkaten muattal kalmaktan ibarettir.” Bu da bir tarif… “Faaliyet-i dimağiye-i ulviyenin zeval-i muvakkatidir.” diyenler de var. Bunların hepsi bir kapıya çıkar.

(…)

Kula’da Bir Sokak

[İmza: Diran Çırakyan]

Musahabe-i Edebiye

-43-

Tefrit ve İfrat

Edebiyat-ı hazıranın tarafgiranı ile hilafgiranı arasındaki zımnî münakaşat-ı kalemiyeye dikkat eden bi-taraf kariin:

-Bir tarafta ifrat, diğerinde tefrit var,

diyor, hiçbir tarafın hakikate nispetle bud-ı aksar hükmünde olan hatt-ı itidal üzerine uğramadığını haklı ve bundan dolayı müessir bir lisan-ı şikayetle sırası düştükçe irat ediyorlar.

(…)

Prens Bismark’ın [Otto von Bismarck] Gençlik Resmi