';
436. Sayı / 12. Sayfa

Miladi Tarih: 20 Temmuz 1899

Rumi Tarih: 8 Temmuz 1315

11. Sayfa
2 Yazı
13. Sayfa
1 Yazı
İstanbul Postası

-7 Temmuz 1315-

Mevsim yaz olduğu hâlde İstanbul’da bir tiyatro gürültüsüdür gidiyor. Kışın uzun gecelerine mahsus bu eğlence garip olarak -daha ziyade- bizde yazın rağbet bulur. Baksanıza, Beyoğlu’nda iki kumpanya var, birisi Mösyö Sandre’nin idaresinde olarak Fransız’dır, diğeri İtalya’dan gelmiştir; kâh bahçede kâh Kalender’de yahut Kadıköy’de şehrimizin zevk-perveranını topluyor, güzel güzel oyunlar veriyor. Hele Kalender bu sene çok parlak… Tiyatro olduğu akşam yukarı Boğaziçi’nin kibar takımlarına Kalender’in serin bahçesi, güzel setleri bir mevid-i mülakat oluyor, geçen gece Faust oynuyorlardı; kumpanya ciddi bir muvaffakiyet ihraz etmiş, Kalender seyircilerini memnun eylemiştir.

Bilmem memnun olur musunuz, suret-i ciddiyede imar ve tezyin olunan Kalender’in yeni tiyatrosunda haftada bir veya iki defa Beyoğlu tiyatro kumpanyaları icra-yı hüner eyledikleri gibi sair günlerde alelhusus gündüzleri idare-i İsmail Şevki ve Hasan gibi tiyatro sanat-ı nefisesini maskaralığa çeviren herzekârlar sahne-i temaşaya çıkacaklarmış; hem dahası var, sade tiyatro değil “Libade” usulü orta oyunu da oynayacaklarmış! Acaba böyle maskaralıkları iltifattan ne zaman düşüreceğiz? Şunların terbiyeye mugayir olduğunu her giden söyler, bunları tiyatro diye enzar-ı ecanibe vazetmekle millet namına mahcup olmak lazımdır derler de ne zaman kumpanyalardan içeri girilse birçok temaşagerin sıra sıra dizilmiş, orada söylenecek iğrenç, soğuk, rezil latifelere gülmeye hazırlanmış olduğu görülür. Maşallah adetleri bereketsiz olmayan tiyatro müfettişleri bu nevi maskara tiyatroların oynayacakları oyunları, söyleyecekleri sözleri nazar-ı teftişten geçirseler olmaz mı? Ama siz tiyatroculuk namına maskaralık eden bu adamların sözleri kaleme gelmez diyeceksiniz, bunda da hakkınız vardır!

Üsküdar daire-i belediyesine aferin-han olanlar da pek haklıdır; İstanbul’un şüphesiz en güzel yeri olan Çamlıca’nın üç dört sene evvelki hâliyle şimdiki intizamını göz önüne getirmek bu bapta kâfidir. Kısıklı’ya, oradan Küçük Çamlıca’ya giden caddeler pek güzel tamir olunmuş, ta Çamlıca tepesine kadar hava gazı fenerleri dikilmiş, tenvirat mükemmel; Bağlarbaşı kısmı kumpanya suyu ile sulanıyor; toz mahzuru epey hafiflemiş… Yaşasın Üsküdar idare-i belediyesi! Kendinden evvelki idarelerle sair dairelere hoş bir ders-i intizam veriyor.

Ah intizam, ne güzel şeydir; şirket-i Hayriye bile bunu teslim etti son yaptırdığı vapurlardan birine “İntizam” namını verdi. Lakin ne yapsalar nafile… Köprü iskeleleri ıslah görecek yerde rıhtımların inşaatından dolayı çarpıldı…

(…)