';
490. Sayı / 10. Sayfa

Miladi Tarih: 2 Ağustos 1900

Rumi Tarih: 20 Temmuz 1316

9. Sayfa
1 Yazı
11. Sayfa
3 Yazı
Japon Kadınları

-Geçen nüshadan mabad-

Kocaların bu bi-payan salahiyetine mukabil zevceler kendilerine hıyanet eden erkeklere karşı boyunları büküp oturmaktan başka bir şey yapamazlar; yalnız sunuf-ı mümtazeye mensup kadınlar kanun tarafından bir dereceye kadar himaye olunur. Hâlbuki onların erkekleri usulen “mekâke” namıyla ikiden sekize kadar besleme istihdamına mezun olduklarından zevceleriyle aralarında bu nevi sızıltılara pek de mahal olmaz.

Muharrir-i makale burada bir istitrat yaparak diyor ki: Hakikat-i hâlde birkaç mekâke tasarruf etmek bizim yaptığımız gibi bir metres beslemekten daha ucuz, daha sıkıntısızdır. İşin fenalığı yalnız çocuk meselesindedir: Bu na-meşru münasebetlerden gelen çocuklar babalarının asıl zevce-i menkûhasını valide tanımak mecburiyetindedirler; çünkü kanun mekâkeye bir besleme, bir hizmetçi kızdan başka nazarla bakmaz.

(…)

Avrupa ile münasebet-i hazıraları Japonlar’ın bir kısmı üzerinde şekle ait birtakım tahavvülat vücuda getirmiştir. Ezcümle kibar sınıfına mensup kadınların bazıları, mondenler, tezeyyün ve telebbüsçe garp nisvanı taklit ederler. İçlerinde fistanlarını, şapkalarını Avrupa’dan getirtenler bile vardır. Lakin kendileri esvabı endamlarına yakıştıramazlar; hatta Paris’te beçlob denilen kostümler bile onların arkasında bütün zarafet ve nefasetini kaybeder.

(…)

Lisan-ı Umumi

-Mai Lisan-

Bu hafta Avrupa postasıyla gazetemiz namına gelen evrak ve resail arasında Mösyö Leon Bolak’ın [Léon Bollack] “Mai Lisan” unvanlı küçük kitabı elsine-i umumiye meraklıları için şayan-ı nazardır.

Malum olduğu üzere beyne’l-akvam münasebat-ı ticariye, siyasiye ve ilmiyenin tevessü ve teyidi bir lisan-ı umumi icat ve istimalini günden güne şiddetlenen bir ihtiyaç hâline getiriyor. Fransızcanın hemen her memlekette birçok aşinaları bulunması bu ihtiyacın bir eseridir. Mamafih Fransızcanın da bir lisan-ı umumi olmak için lazım gelen evsafı haiz olmadığı uzun uzun tetkikata hacet kalmaksızın anlaşılır. Her lisan birtakım kavait ve şevaz ile yabancılar için tahsil ve tefehhümünü takyit ve iskal etmiştir. Bu kuyud Fransız lisanında da mevcuttur. Kavaidinin mazbutiyeti, kelimatının aheng-i insicamı, bahusus malik olduğu asar-ı edebiye ve ilmiyenin kesret ve nefaseti Fransızcaya pek çok taraftar ve hahişkâr temin etmekle beraber onu bir lisan-ı umumi yapamamıştır. Fransızca olsa olsa bir lisan-ı medenidir; cihan-ı medeniyetin bütün şuun-ı fikriye ve sınaiyesini, bütün ahval ve eşkâl-i içtimaiyesini nakil ve işaaya vesatatı sayesinde o cihanın maruf bir tercümanı olmuştur. Diğer lisanlardan her birinin… İngilizcenin, Almancanın, İtalyancanın birer meziyet-i ihtisasiyesi olduğu hâlde Fransızca tekmil o meziyetleri camidir; bununla beraber bir lisan-ı umumi değildir, yalnız öyle bir lisanın fıkdanı Fransızcaya onun mevki ve ehemmiyetini bahşetmektedir.

(…)