';
374. Sayı / 1. Sayfa

Miladi Tarih: 12 Mayıs 1898

Rumi Tarih: 30 Nisan 1314

2. Sayfa
2 Yazı
Makale-i Mahsusa

İki Söz Daha [1]

[1] Bu makale-i edebiyenin ehemmiyet ve kıymetine binaen mabadı olarak dercini tecviz edemedik.

Servet-i Fünûn’un 364 numaralı nüshasında “İki Söz” unvanı tahtında bir musahabe-i edebiye ve 367 numaralı nüshasında “İki Söz Daha” unvanlı diğer bir musahabe-i edebiye okudum. İkincisi birincisinin mabadıydı. Bu da güya onlara bir lahika olacak.

Sanat-ı şiire pek değersiz bir intisabım vardır. Mamafih şu aralık bizde pek büyük, pek aşikâr bir tarz-ı teceddüt olan ve gösterdiği asar-ı teceddütle haklı haksız birçok tarize, muahezeye uğrayan bu sanat-ı nefiseyi ben de şimdiki hâliyle, bildiğim kadar tasvir ve izah ederek o tarizat ve muahezata karşı durmak istedim.

Bütün sanayi-i nefisenin mevzusu güzellik dediğimiz şeyin zapt ve tasviridir. Güzellik nedir? Bunun hariçte bir vücudu var mıdır? Evvela buralarını anlayalım:

Malumdur ki biz hoşumuza giden bir şeye güzel deriz fakat o güzel dediğimiz şey bizatihi sertlik, yumuşaklık, ağırlık, hafiflik gibi bir hassaya malik olduğu için mi güzeldir yoksa öyle bir hassaya malik değildir de biz mi onu öyle görürüz?

Güzellik bir hassa olsa güzel cismin herkese güzel görünmesi, sair havas-ı ecsam gibi onun da bi’l-hesap takdiri lazım gelir. Hâlbuki güzellik için böyle bir imtiyaz ve mikyas yoktur. Vakıa sanayi-i nefiseye ait bazı şürud ve kavaid var. Ancak bu şürut ve kavaid şayan-ı mütalaa olmakla beraber yalnız mevada, hududa, şekle dairdir. Bir eser o mevaddan mürekkep olmak ve o eşkâl ve hudut dâhilinde bulunmak ile güzel olmak lazım gelmez. Havas-ı ecsam böyle değildir. Bir hassaya malik olan cism-i bay-i hâl o hassanın asarını gösterir ve öylece bilinir. Mesela sert cisim mutlaka yumuşak cismi çizer. Bunu da herkes bit-tecrübe anlayarak bir hüküm verir. Şu izahattan tezahür eder ki güzellik bir hassa değildir. Hariçte vücudu da yoktur. Öyle ise güzellik nedir?

(…)