Warning: Creating default object from empty value in /home/servetif/public_html/wp-content/themes/ronneby/redux_framework/ReduxCore/inc/class.redux_filesystem.php on line 29
Müfarakat, d’aprѐs un dessin de Fikret Bey - Servet-i Fünun Dergisi
Notice: WP_Scripts::localize fonksiyonu hatalı çağırıldı. $l10n parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script() işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/servetif/public_html/wp-includes/functions.php on line 5835

Notice: WP_Scripts::localize fonksiyonu hatalı çağırıldı. $l10n parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script() işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/servetif/public_html/wp-includes/functions.php on line 5835

Notice: WP_Scripts::localize fonksiyonu hatalı çağırıldı. $l10n parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script() işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/servetif/public_html/wp-includes/functions.php on line 5835
';
263. Sayı / 4. Sayfa

Miladi Tarih: 26 Mart 1896

Rumi Tarih: 14 Mart 1312

3. Sayfa
2 Yazı
5. Sayfa
2 Yazı
Müfarakat, d’aprѐs un dessin de Fikret Bey

[İmza: Fikret]

[İmza: Diran Çırakyan]

Müfarakat

Güvertede oturuyorlardı. Serapa siyahlar içinde bulunan kadın yüzündeki siyah tülü başından yukarı geriye atıvermiş, o tülün altında saklı durmaktan mahzuz gibi görünen müdevver çehre göz alacak derecede keskin bir aklıkla meydana çıkmıştı.

Kara ve az mukavves kaşlar, onların altında keza kara büyücek gözler, onlardan sonra ufarak topça bir burun, burundan sonra adeta bir ağız, en sonra da yuvarlak bir çene ile heyet-i mecmuasına güzel denebilen bu çehrenin asıl letafeti manevi bir nikab-ı mesturiyet olan nur-ı ismetle pirayedar olmasındaydı.

(…)