';
517. Sayı / 3. Sayfa

Miladi Tarih: 7 Şubat 1901

Rumi Tarih: 25 Kânunusani 1316

2. Sayfa
3 Yazı
4. Sayfa
4 Yazı
Musahabe-i Edebiye

68

Zevk-i Edebînin Esbap ve Suver-i Tahavvülatı

Her memleketin edebiyatında, her zaman birbiriyle asla barışmaz ihtilaflara meydan veren “zevk-i edebî” meselesi bittabi en ziyade ehemmiyetle telakki edilecek bir noktadır. Asar-ı edebiyeyi tarz-ı telakkileri itibarıyla tamamen müsavi iki kimse hemen hemen bulunamayacağı gibi bu eserlerin bize verdiği ihtisasatın bile senelere tabiyetle değişip gittiği düşünülecek olursa bu kadar tahavvüle istidadı olan şu zevk-i edebîyi bazı evsaf ve tabayi-i esasiyesi itibarıyla tayin ve tespit hemen muhal gibi addolunmak zaruridir.

Mamafih asırların o namütenahi, o daimi cereyanı esnasında zevk-i edebînin oldukça uzun uzun parçalar üzerinde bir müddet evsaf-ı umumiyesini muhafaza ederek diğerlerinden kabil-i fark ve temeyyüz bir hüviyete malik olduğu görülüyor. O derecede ki tek bir şahısta ay ile, ihtimal ki sene ile tahdid-i tahavvülü lazım gelen zevk-i edebî umum bir kavme taalluk edince bazen asırlarla hesap olunmak icap ediyor. Hâlbuki hayat-ı beşeriyet muvacehesinde asırların da ehemmiyetçe dakikalardan farkı olabilir mi? Her hâlde bizim için muhakkak olan bir şey varsa zevk-i edebînin hiçbir an sabit kalmayıp daimi bir tahavvülün baziçesi olmasıdır. Bunun için, mütehassis zihinler bu mesele karşısında iki suale birer cevap bulmak arzusuyla meşgul oluyorlar. Zevk-i edebî niçin tahavvül ediyor? Ve nasıl tahavvül ediyor?

(…)