';
322. Sayı / 6. Sayfa

Miladi Tarih: 13 Mayıs 1897

Rumi Tarih: 1 Mayıs 1313

5. Sayfa
3 Yazı
7. Sayfa
2 Yazı
Asker Şarkısı
İhtar-ı Mahsus

Gazetemizin birkaç haftadır neşrolunan nüshalarına kariin-i kiram tarafından lütfen ibzal edilen rağbet-i fevkalade daha perşembe gününden nesh-i mevcudenin kâmilen sarfını mucip oluyor. Bundan dolayıdır ki 313, 317, 319 numaralı nüshalarımızın mevcudu kalmadığı gibi geçen hafta neşir olunan 321 numaramızın nesh-i mevcudesi yevm-i neşrinde kâmilen sarf olunduktan sonra cumartesi ve pazartesi günü hareket eyleyecek postalarla gidecek vilayata mahsus yedi yüzü mütecaviz numaralar dahi erbab-ı müracaata füruht edilmiş olduğundan mezkûr 321 numaralı nüshayı tekrar-ı tab ile vilayat-ı şahaneye ikinci tabından irsale mecbur olduk.

(…)                                                         

Servet-i Fünûn’un geçen haftaki nüshasında ilk sayfaya derç olunan tasviri Asır Kütüphanesi sahibi Kirkor Faik Efendi – gayet fena bir surette – istinsah ettirerek zirine bir manzume ilave ile ayrıca neşretmiştir. İdaremiz bu tasviri aslı olan fotografiden alat-ı mahsusa ile on defa büyüttükten sonra bilhassa şimşire resm ve badehu hakkettirmiş olduğu cihetle gazetemizin eser-i tertibi olan bir resmin bi-muhaba –alelhusus gayet kaba surette- istinsah edilmesine teessüfle beraber idarehanemiz tarafından “Rüesa-yı Ordu-yı Hümayun” ve “Satvet-i Beriyye ve Bahriye-i Osmaniye” serlevhalı ilavelerden maada musavver ilave neşredilmediği ve edilmeyeceği beyan olunur.”

Deniz Kenarında

-Gelibolu’dan-

Musahabe-i Fenniye

Şebabet ve şeyhuhet – Devre-i nevcivaninin sonu: beyaz saçlar – Saç ve sakal mutlaka tedricen beyazlanmaz – Birden bire kılların ağarması: misaller – Saçsız başlar – Saçkıran – Mösyö Saburo’nun keşfi – Saçlarımız hazine-i tüfeylatmış – Saçın mikropları

Hayat-ı beşeri cereyanı seri bir nehre benzetenler var. Sarp ve meçhul ve muzlim bir yola teşbih edenler var… Neye teşbih olunursa olunsun, bir hakikat var, o da hayatın zevalidir. Tıfl-ı şir-hare ebeveynin şefkatiyle perverişyab oluyor. Hayatın mevsim-i baharı olan şebabette o çağa mahsus kuvvet ve letafeti bir müddetçik saklıyor. Devre-i kemale vasıl oluyor. Uzviyet tekemmül ediyor. Vezaif-i muhtelife-i hayatiyeye müekkil olan aza kuvve-i tammesini buluyor.

(…)