';
541. Sayı / 14. Sayfa

Miladi Tarih: 25 Temmuz 1901

Rumi Tarih: 12 Temmuz 1317

13. Sayfa
2 Yazı
15. Sayfa
1 Yazı
İngiliz Tâbileri

İngilizlerle Fransızlar ekseriya birbiriyle mukayese edilir. Hususi, müesses, vakıfane kitaplar yazanlardan “çalçene” mebahisine kadar bunlardan birinin diğerine tefevvuk ve rüçhanına dair irad edilmedik delil, ifşa edilmedik seyyiat, mübalağa edilmedik iftira kalmamıştır denilebilir. Herkes kuvve-i iknaiyesinin, bütün talakat-ı lisaniyenin, bütün kabiliyet-i tehziliyesinin himayetine bililtica taannüd ve temerrüd eder, saatlerce süren münakaşat ve mücadelattan yine sade kendi fikrine meshur, fakat bitab bir halde çıkar. Mübahasat yine vakıfane olsa arada dost keyfi için insaf ve hakkaniyetin ziyan oluşu yine o kadar büyük bir felaket addolunamaz, her bahiste bunların adem-i vücuduna o kadar alışmışızdır ki! Halbuki mesele bilakis gayet müşevveş, gayet azim, bahusus gayr-ı kabil-i hal olduğu için bir anda namütenahi şuabat ve aksama ayrılır, gayet vâsi vukuf ve malumata müftekir kalır ki tabii bu da mümkün değildir. İşte bunun için mübahisîn, bu cehl-i sırf içinde, birkaç duyma çırpma malumatlarıyla hemen mukayeseye girişip tamimata kadar kalkışarak, sıkışınca tuhaflığa, tehzile, hükümperdazlığa dayanarak mübahase bir hezeyan olup gider.

(…)

 

Resimlerimiz

“Cehalet Seyyieleri”

Bugün çıplak boynunda garip bir halka ile hem cepheden hem arkadan resmini gördüğünüz safdil, Konyalı Ali isminde bir rençberdir. Üç sene mukaddem Medine-i Münevvere’de hizmet-i askeriyesini ifa ettiği sırada müzmin bir göz hastalığına tutulur. Etibba tarafından icra edilen tedavi neticesinde hastalığı tahaffüf ederse de istibdalinin icrasını müteakip memleketine gittiğinden orada iştidat eder. Bu sırada biçare adam “kırlangıç” namıyla maruf olan cahil mütetabbiplerin eline düşer. Herifler birçok pazarlıktan sonra dört mecidiyeye mukabil gözlerini iyi etmeyi taahhüt ederler. Şöyle bir tedaviye başlarlar: Adamcağızı yüz üstü yere yatırıp başına, omuzlarına, ayaklarına birer adam oturturlar. İhzar ettikleri ucu sivri bir soba telinin diğer ucuna bir parmak kalınlığında bir at kuyruğu raptederek resimde görüldüğü veçhile boynunun bir tarafından amîkan batırıp diğer tarafından çıkarırlar. Bu kıl demetinin iki ucunu çenesinin altından bağlayarak bir halka yaparlar, iyi oluncaya kadar çıkarmamasını tavsiye ederler. Bu garip, bu cahilane tedavi bittabi müsmir olamayacağından, müsmir olamamaktan başka muzır olacağından hastalık müzmin surette devam eder. Nihayet cehaletinin kurbanı olan biçare Ali dokuz ay bu halka-i menhusu taşıdıktan sonra halkanın boynunda hasıl ettiği iltihaba da dayanamayarak bera-yı tedavi geçen sene Nisan’da Dersaadet’e gelir, seririryat-ı ayniyeye dahil olur ve âlem-i tababetimizin medar-ı iftiharı olan emraz-ı ayniye tabib-i muhtası Esad Beyefendi Hazretlerinin tedavi-i hazıkaneleriyle iki ayda şifayap olarak memleketine avdet eyler.

İşte şu misal “kırlangıç” namıyla memalik-i Osmaniye halkından birçok kimseleri nur-ı basardan mahrum eden cehelenin seyyiat-ı ahvalinden bir numunedir. Müşarünileyh Esad Beyefendi hazretleri tarafından bu mesele üzerine bittanzim Meclis-i Sıhhıye-i Umumiye’ye verilen raporda beyan edildiği veçhile kırlangıçlar Konya vilayeti dahilinde aynı isimle müsemma bir kaza ahalisinden olup ziraat, sanat, ticaret gibi mesalik-i meşruadan biriyle meşgul olacakları yerde yaz mevsimi gelir gelmez posta posta ayrılarak memalik-i Osmaniye’nin her köşesine yayılırlar, halkın gözlerini kör ederek kazandıkları paraları kışın rahat rahat yiyip ocak başında vakit geçirirler.

Esad Beyefendi Hazretleri bundan dört sene mukaddem Anadolu’ya memuren vuku bulan seyahatlerinde muayene ettikleri “670” hasta meyanında “201”inin kırlangıçlar vasıtasıyla malûl kaldıklarını görmüşlerdir. Müşarünileyh hazretleri salifü’z-zikr raporlarına şu sözlerle nihayet vermişlerdir:

“Şu asr-ı medeniyetin şerait-i içtimaiyesiyle kabil-i telif olmayan ve mevzu olan usul ve kavanin memleketin bil-vücuh haricinde kalan ve her suretle şayan-ı teessüf olan suistimalatın devamı sıhhat-i umumiye namına hiçbir veçhile tecviz edilemeyecek ahvalden bulunmakla evvel emirde bu kırlangıç eşirrasının vilayatta dolaşarak tababet namına icra-yı vahşet ve cinayet etmekten bir suret-i katiyede men edilmeleri, saniyen memalik-i mahruse-i Osmaniye’de daire-i sirayeti günden güne tevessü etmekte olan emraz-ı ayniyeye karşı gerek etibba-yı mülkiye gerek askeriyeden lüzumu kadar mütehassıs yetiştirilmesi esbabının istihzarı ve bu kabîl eşirraya kapılan cehele-i halkı siyaneten tedabir-i tahaffuziye ittihazı muhterem Meclis-i Sıhhiye-i Umumiye’nin rey-i âli-i kâr-agâhilerine menuttur.”

Meselenin derkâr olan ehemmiyet-i azimesine mebni yakın bir zamanda hüsn-i suretle halledilmesini temenni eyleriz.