Yaz… Son sülüsünde bulunduğumuz fasıl, ziya ile hararetin devre-i kemal-i ikbali olan o mevsim-i har ve nur -ki fusul-i erbaanın en tavilülhayatı olup doksan üç gün yirmi bir saat otuz altı dakika devam eder- işte ben bu makale ile o mevsimi selamlayacağım.

Şairler bütün letafeti baharda bulup fasl-ı sayfta şiddet-i hararete karşı neşaid-i tezallümiye tertip ederler. Zamanımızın bişüphe üç büyük şairi olan A. Nadir, H. Nazım ve T. Fikret Beylerin bu sene birer yaz levhası tasvir ettiklerini bilenler üçünün de tesir-i germi-i havadan tezallümde yek-zeban olduklarını teslim ederler. (…)

“Kafkasya’da Noha Şehri İslam Mektebi”

Kafkasya’nın bilad-ı mamure-i İslamiyesinden olan Noha şehrinin istasyonu Karaoğlan (Rusçası Pavlak) mevkiidir ki Batum’dan yirmi dört saat, istasyondan şehrin badı ise araba ile tamam beş saatten ibarettir.

(…)

“Dersaadet-Selanik Demir Yolu”

[Edirne muhbirimizin bir mektubundan müstahreçtir]

Dersaadet-Selanik hattının ikmal edildiği günden beri Selanik’e kadar gitmek ve görüp gelenlerin hayretle tarif ve tavsif ettikleri Karasu Boğazı ile oradaki tünelleri görmek arzusundaydım. Ahiren kumpanya tarafından haftada iki gece doğru tren hareket ettirilmek ve ücretler yüzde otuz tenzil edilmek suretleri tasmim ve icra olunca şu arzumun kuvveden fiile gelmesi için bu en müsait bir zaman olduğunu düşündüm.

(…)