Warning: Creating default object from empty value in /home/servetif/public_html/wp-content/themes/ronneby/redux_framework/ReduxCore/inc/class.redux_filesystem.php on line 29
Senegal Ahalisinden Olup Paris Mekteb-i Askeriyesinde İkmal-i Tahsilden Sonra Suret-i Vefatı Evrak-ı Matbuada Mevzu-ı Bahis Olan Merhum Abdullah Efendi - Servet-i Fünun Dergisi
Notice: WP_Scripts::localize fonksiyonu hatalı çağırıldı. $l10n parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script() işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/servetif/public_html/wp-includes/functions.php on line 5835

Notice: WP_Scripts::localize fonksiyonu hatalı çağırıldı. $l10n parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script() işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/servetif/public_html/wp-includes/functions.php on line 5835

Notice: WP_Scripts::localize fonksiyonu hatalı çağırıldı. $l10n parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script() işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/servetif/public_html/wp-includes/functions.php on line 5835
';
424. Sayı / 12. Sayfa

Miladi Tarih: 27 Nisan 1899

Rumi Tarih: 15 Nisan 1315

11. Sayfa
2 Yazı
13. Sayfa
2 Yazı
Küçük Hikâye: Münkesir Emellerle
Senegal Ahalisinden Olup Paris Mekteb-i Askeriyesinde İkmal-i Tahsilden Sonra Suret-i Vefatı Evrak-ı Matbuada Mevzu-ı Bahis Olan Merhum Abdullah Efendi
Tetkikat-ı Edebiye

Pol Borje [Paul Bourget] ve “Bir Cinayet-i Aşk [Un Crime d’Amour]

-3-

Şimdi öyle bir genç tasavvur edelim ki insanların – gül olmak için bir nefha-ı sihir, bir buse-i şebnem bekleyen goncalar gibi – lerzişdar-ı buy ve sekir olduğu sinn-i masum-ı emelde bulunsun: O kadar bakir; her güzel şey onu bir incizab-ı mestane ile, bir incizab-ı müellim ile çeker; her kadına meftundur; o kadar vüsat iştiyakı vardır ki bütün kadınlara malik olmak bile emellerini iğna edemez. Fakat bir gün, bu bütün kadınların kifayet edemeyeceğini zannettiği ihtiyacat-ı fesiha ve amikası bir kadının bir nazarıyla, bir tebessümüyle titreyen, aciz ve giryan kalan, kendine kifayet edemeyen bir şey olur kalır; o nazarda, o tebessümde o kadar namütenahiyet-i vaat ve bahtiyarı bulur ki ruhu tahammül edemez, aczinden sızlar.

(…)