';
255. Sayı / 3. Sayfa

Miladi Tarih: 31 Ocak 1896

Rumi Tarih: 19 Kânunusani 1311

2. Sayfa
1 Yazı
4. Sayfa
2 Yazı
Teşekkür ve İfade

Altıncı devre-i intişarına duhul etmek üzere bulunan Servet-i Fünûn’un mesai-i namuskârane ve sebatperveranesini takdiren erbab-ı mütalaa tarafından gösterilen rağbet ve iltifatın minnettarıyız. Teşvikkâran-ı hadimin-i marife nasıl müteşekkir olmayalım ki altı sene akdem küşat olunan matbaamızla ondan bir sene sonra tesis kılınan ceridemiz, uluvv-i himayet ve atıfet hazret-i hilafetpenah-i azamı sayesinde, üç beş kat tevessü ve tekemmül eylemiştir. Üssülesas-ı hareketimiz olan kaide- gördüğümüz teşvik ve tergıp nispetinde tevsi-i gayret ve mesaidir. Servet-i Fünûn hüsnü her zaman irae ve ispat edegeldiği gibi bundan sonra dahi mukaddemane çalışmakta kat’a tereddüt göstermeyecektir. Fakat her türlü teşebbüsat-ı terakkicuyanenin bir vakit merhun ve münasibi olduğu gibi ihraz-ı muvaffakiyet dahi teşebbüsatın ciddi ve muhkem esaslara mübteni olması sayesinde husule gelebilir. İşte şu iltizam-ı ciddiyet ve muhkemiyet fikridir ki heyet-i acizanemizi daima aheste fakat devamlı tedabir-i ıslahperverane ittihazına sevk etmiştir.

Bu cümleden olmak üzere Servet-i Fünûn’da bu haftadan itibaren bir takım ıslahat daha icra olunuyor ki bunların asıl tatbikatı 261 numarayla başlayacak olan altıncı sal-i neşriyatımızda müşahede edilecektir.

Bunlar: Musahebat-ı mutade-i usbuiye ve fenniyemize ilave olarak nüshalarımızda birer de musahabe-i edebiye bulundurmakla beraber makalatın tashihatına fevkalade itina, romanlarımızı hemen ekseriye Osmanlı müşahir-i muharririnin mahsul-i kilk-i iktidarları olan milli asardan intihap, ve resimlerimizin daha ziyade şark vekayi ve menazırına ait bulunmasına gayret etmekten ibaret bulunuyor. Musahebat-ı edebiyemizin tahrir-i liyakat ve kifayet-i edebiyesi her bir eser-i hame-i nezahetperveranesinde nümayan, her bir eser-i müşkülpesendanesi ise makbul-i ehl-i vicdan ve irfan olan edib-i marifetperver M. T. Fikret Beyefendi biraderimizin himmet ve nezaret-i marifetperverlerine havale ve tevdi kılınmıştır.

Kezalik makalatımızda sehv-i tertip ve tashih olarak bazı hataiyat kaldığı görülüyordu, badema bu bapta pek ziyade dikkat edilecektir.

Romanların asar-i millîyeden intihabına gelince kariben ustad-ı muhterem atufetlü Ekrem Beyefendi hazretlerinin Araba Sevdası unvanlı musavver eser-i edibanelerinin dercine mübaşeret olunacağı gibi şimdi tefrika edilmekte bulunan Zehra romanı gibi Osmanlı erbab-ı kaleminin mahsul-i fikir ve tetkikleri olan asarı dahi bilintihap tab edeceğiz.

Resimlerimizin evvel emirde vakayi-i Osmaniye ve mahalliyeye, menazır-ı şarkiyeye ait olmasına çalışılmakla beraber aktüalite denilen takib-i vekayi-i medeniyede kusur gösterilmeyecek ve zevk-i selimin takdir eyleyeceği sanayi-i nefiseye ait levhalarla dahi kemafissabık tezyin-i sahayif kılınacaktır.

İşte altıncı sal-i neşriyatımıza mübaşeret vesilesiyle heyet-i tahririyemiz tarafından

acizane ittihaz kılınacak tedabir-i ıslahiye bunlardan ibaret bulunup kariin-i kiramın varit  hatırları olacak reyler dahi idarehanemize lütfen tebliğ edilirse maatteşekkür nazar-ı dikkate alınacağını beyan ederiz ve minallahittevfik.

 

Karyelerde İntişar-i Maarif ve Mekatib-i İptidaiye

(…)

Fakat terbiye ve tahsil hakkında beyan-ı mütalaat eden ve tetkikatta bulunan zevatın teslim ve tasdik ettiği üzere mekatib-i idadiye ve aliyeye esas, mekatib-i iptidaiye olup etfal-i millet tarik-i tahsile panihade olduğu yani mektebe başladığı günden itibaren ne derecede bir intizam içinde bulunur ve hüsn-i terbiye ve ahlakına ne kadar dikkat ve itina olunursa bir memlekette terbiye-i umumiye-i medeniyenin o derecede mükemmel olup derecat-ı idadiye ve aliye tahsilinin dahi o mertebe ve saat bulacağı bedihiyattandır.

(…)