';
508. Sayı / 15. Sayfa

Miladi Tarih: 9 Aralık 1900

Rumi Tarih: 26 Teşrinisani 1316

14. Sayfa
2 Yazı
16. Sayfa
2 Yazı
Tevdiat-ı Edebiye

Okuyup istihfaf edenlere hitap etmeye ne kadar cüretim yoksa hiç okumayanları o kadar tebrik ederim; ben burada okuyanlara fakat öyle rastgele, okumuş olmak için değil, bunlara acırım, arzu ederek okuyanlara, Servet-i Fünûn’un belki teşvik için bu “Tetkikat-ı Edebiye” bar-ı unvanını tahmil ettiği naçiz sayfaları sade isteyerek ve bazen severek, yani hüsn-i niyetle okuyanlara, yalnız onlara bunların maksut ve mahiyetini arz ile birer tetkikat değil, tevdiat-ı edebiye olduğunu, binaenaleyh hiçbir mana-yı kati ve mutlakları olmayıp ancak bahsedilen eserler vasıtasıyla muharririnin edebiyata ait his ve zevkini izahtan ibaret bulunduğunu irae etmek istiyorum.

Bizdeki henüz bu yolda mütalaat-ı samimiyeye, sevdiğiniz bir eser hakkında fikir ve muhakemenizin kemal-i vicdan ve serbesti ile beyan edilmesine yani edebiyatta samimiyete alışılmamıştır ve böyle, hususiyle edebiyat-ı hazıra erkânı hakkında irat edilen mütalaat-ı bi-tarafaneye binlerce manalar verilmek bir kaide hükmündedir; bizdeki bir eserin nerelerini iyi ve nerelerini fena bulduğunuzu böyle yalnız edebiyatı iltizam ederek kemal-i muhalesetle beyan edince husumet, haset veya müdafaadan başka bir şey görülmemek isteniliyor; bizde malum olmak lazım gelir ki: Evvela, bir muharrirden bahsetmek, yalnız bu teşebbüs o muharriri diğerlerinin arasında şayan-ı bahis görmek demektir; rağbet-i havassı celbeden sahaif-i nefisesi bunu temin için kifayet eder; saniyen, bu yolda verilen hükümler hiçbir zaman kati ve müteallik şeyler değildir, ancak kailinin his ve zevkini gösterir.

(…)